2 Eylül 2016 Cuma


                                        '' SEN YETERKİ SOR, BEN ANLATIRIM''


Bana kendinizden bahsedebilir misiniz?

Sizi neden işe alalım?

Güçlü olduğunuz yönleriniz neler?

Zayıf olduğunuz yönleriniz neler?

Bizimle çalışmayı neden istiyorsunuz?

Eski işinizden neden ayrıldınız?

En büyük başarınız nedir?

Karşılaştığınız zor bir durumu ve onu nasıl çözdüğünüzü anlatabilir misiniz?

Kendinizi 5 yıl sonra nerede görüyorsunuz?

Sormak istediğiniz bir soru var mı?

    Merhaba personel adayı, işte güzel ülkemde faaliyet gösteren kurum ve kuruluşların en büyük ortak noktalarından biri ile karşı karşıyasın... Klasik mülakat soruları. Hangimiz, bir iş görüşmesine gidip de bu soruları cevaplamadı ki? Hatta pek çoğumuz, başvurduğu şirketin internet sitesini açarak, mülakat öncesi, derinlemesine bir araştırma yapmış ve duyulmak istenen cevapları bir yerlere not bile almıştır eminim. İnsan kaynakları uzmanlarına sorsanız, aradıkları hep özgün ve yaratıcı iş gücü. Hem de bu sorularla! İşte bu gol olmadı sevgili meslektaşlarım. Klasik bir İşine aşık İK'cı söylemi duymak ister misiniz?

  ''Keşif keyifli olacaksa, kaşif yaratıcı olmalıdır''  

   Evet tam anlamıyla bir keşiften bahsediyorum. Yaratıcı, pratik zeka sahibi, verimliliği yüksek iş gücü arıyorsanız, kalıpların biraz dışına çıkmalısınız. Misal;

- Bana kendinizden bahseder misiniz Ayla Hanım? yerine...

- ''Ayla Dikmen kimdir, hikayesini dinlemek isterim'' diyebilirsiniz.

   İlk soruda, ilgili kişiyi kendisinden bahsetmeye zorluyorsunuz. Egosu yüksek biri değilse şayet, kim kendisinden bahsederken yeterince rahat olabilir ki? İkinci soruda ise, adayımızı üçüncü tekil şahıs haline getiriyoruz ve uzaktan bir başkasını izleyerek, bir başkasının hayatını hikayeleştirmesine izin vermiş oluyoruz. Kulağa daha basit gelmiyor mu? En azından bir kere deneyin...

   Karşılaştığı bir sorunu ve bu sorun karşısında nasıl bir çözüm üretmiş olduğunu sormak yerine, çalışmakta olduğunuz sektörde önümüzdeki günlerde ne gibi sorunlar yaşayabileceğini ve bu sorunlarla nasıl başa çıkmayı düşündüğünü sorun. Böylece geçmişi bir kenara bırakıp, gelecek odaklı olabilir, adayınıza da gelecek ve çözüm odaklı olması gerektiği mesajını rahatlıkla verebilirsiniz.

   Bizimle çalışmayı neden istiyorsunuz? yerine, ''Şirket vizyon ve misyonumuzun size uygun olduğunu düşünüyor musunuz?'' diyerek, hem adayınızın şirket hedefleri ve değerlerine ne derece vakıf olduğunu öğrenebilir hem de dolaylı olarak sizinle neden çalışmak istediği hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Güçlü yönleriniz nedir sorusu yerine, sizi siz yapan değerler nelerdir? Zayıf yönleriniz nelerdir yerine ise hangi konuda ya da konularda kendinizi geliştirmek isterdiniz? diye sorarak, hem adayınızın kendisini daha rahat hissetmesini sağlayabilir hem de ulaşmak istediğiniz cevapların çok daha fazlasını elde edebilirsiniz. Ne demiştik, keyifli bir keşif istiyorsanız;yaratıcı bir kaşif olmalı, cümlelerinizin ögeleri ile adeta küçük yer değiştirme oyunları oynamalısınız. Yanlış sorular sorarak, doğru personele ulaşabilmek, uçsuz bucaksız bir okyanusta kaşık ile kürek çekmekten farksızdır.

   ''Eğer bir problemi çözmek için bir saatim ve yaşamım bulacağım cevaba bağlı olsaydı,55 dakikasını soracak doğru soruları bulmaya harcardım.Eğer doğru soruları bilseydim problemi 5 dakikadan az zamanda çözebilirdim.'' demiş Albert Einstein, biz de diyoruz ki ''sora sora Bağdat bulunuyorsa, doğru personel de elbet bulunur''

                       Siz yeter ki doğru soruları sorun..

   Mutlu, huzurlu ve merakınızı harekete geçirecek bir hafta sonu geçirmenizi dilerim..




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder