26 Mart 2016 Cumartesi

  İnsiyatif Verebiliyor Muyuz?


   Ülkemizde faaliyet gösteren,  aile şirketlerinden KOBİ'lere,  kurumsal şirketlerden çok uluslu şirketlere hemen hemen her şirket için büyük bir muammadır "insiyatif" konusu. Kabul edelim ki bu ülkede,  bir başkasına insiyatif kullanma hakkı verme konusunda tedirgin ve çekingeniz. Yaptığı işi çok iyi bilen, profesyonelleri işe alıyor sonra da onlara ne yapmaları gerektiğini söylüyoruz. Sizce de bu traji komik bir yöneticilik vak'ası değil midir? Dünyaca ünlü Apple markasının yaratıcısı Steve Jobs, kendisi ile yapılan bir söyleşi esnasında, "bana ne yapmam gerektiğini söylemeleri için,  işini çok iyi bilen insanları işe alıyorum" demiştir. Gelmiş geçmiş en başarılı yöneticilerden biri olarak anılan,  marka dehası Jobs,  personeline uzmanlık alanı konusunda tam insiyatif tanıyorken,  güzel ülkemdeki yöneticilerin,  şirketlerini bakkal yönetiyormuşcasına yönetmeye çalışmasını aklım almıyor. Bunu ister ego olarak tanımlayın ister otorite, isterseniz de güç tutkusu. Nasıl tanımlanırsa tanımlansın sözlük anlamı "Başarızlık" olacaktır. Bir yönetici aynı anda hem muhasebe,  hem finans, hem pazarlama hem PR (public relationship) hem bilgi işlem hem de insan kaynakları yönetiminden anlayamaz, bunu baştan kabul edelim! Güvenelim,  insiyatif verelim, verimlilik ve performans artışı söz konusu ise taktir etmeyi bilelim,  övmekten korkmayalım.  Personelini övmek, yöneticinin otoritesini sarsmaz aksine ne kadar doğru bir ekiple çalıştığı gerçeğini ispat etmenin en güzel yolu övgüdür. Eğer şirketinizde mutlak başarı istiyorsanız, bırakın personelleriniz,  işleri ile ilgili sorunlara çözüm üretsin, kararlara katılsın,  sorumluluk alsın ve insiyatif kullansın. Her soruna müdahil olarak,  saygı duyulan Yöneticilik vasfına erişemezsiniz.