14 Ağustos 2016 Pazar



                SİZİ NASIL ÇALIŞTIRA- MAZ - LAR?


   Değerli MentorHr okurları,


   Bu gün, ne yazık ki ülkemiz çalışma şartlarını göz önünde bulundurarak, seçmiş olduğum konunun ciddiyeti sebebi ile yazıma da bir o kadar ciddi başlamak istiyorum. ''4857'' sayılı İş Kanunumuzda, işçi çalıştırmanın sınırları açık bir şekilde belirtilmiştir. Yani Devlet otoritesi, üzerine basa basa tüm işveren ve işveren temsilcilerine; - orada bir dur arkadaşım, öyle keyfine göre İNSAN çalıştıramazsın! demektedir. Tabi bu uyarı aynı zamanda işçilere,'' haklarınızı öğrenin'' mesajını da taşımaktadır. 24 saatlik bir günümüzün, yaklaşık 8-10 saatini çalışarak geçirdiğimizi varsayarak - ki özel sektörde 8 saat çalışıldığını varsaymak pollyannacılık oynamaktan farklı değildir - işçilik haklarımızı bilmenin ne derece önemli olduğunu tekrar vurgulamak isterim. Bu noktada sizden kendinize küçük bir soru sormanızı isteyeceğim.

                                        ''BENİ NASIL ÇALIŞTIRA-MAZ-LAR?''

Şimdi cevaplarını birlikte konuşabiliriz...

  • Sizi günde sekiz saatten fazla çalıştıramazlar! Çalıştırmak için, fazla mesai yapmayı kabul ettiğinize dair onayınızı almaları ve onayınız bulunsa dahi bu fazla sürenin ücretinin, ilgili ayda maaş bordronuza yansıtılarak, tarafınıza ödenmesi gerekir!
  • Hafta tatili, Ulusal Bayram ve Resmi tatil günlerinde sizi çalıştıramazlar! Çalıştırmak için yine onayınızın bulunması, çalıştığınız her bir tatil günü için günlük mesai ücretinizin iki katı tutarında mesai ücretinin tarafınıza ödenmesi gerekir!
  • Sizi Ara dinlenmesi olmaksızın çalıştıramazlar!
    Ara dinlenme süreleri 4857 sayılı İş Kanunu md. 68/1. fıkrasında, işçinin o günkü toplam çalışma saatine paralel olarak düzenlenmiştir. Buna göre;
    1. 4 saat veya daha kısa süreli işlerde 15 dakika,
    2. 4 saatten fazla ve 7,5 saate kadar (7,5 saat dahil) süreli işlerde yarım saat,
    3. 7,5 saatten fazla süreli işlerde 1 saat olarak verilir.
 yani 8 saat çalışan bir işçi iseniz, işverenin size ''günde bir saat ara dinlenmesi çok, yarım saat yeter'' deme şansı yoktur. Ya da ara dinlenmenizi- iş etiği ve ahlak kuralları dahilinde- nerede ve nasıl geçireceğinize karışma şansı...
  • Sizi sözleşmesiz çalıştıramazlar! bir yıldan uzun süreli işlerde sizlerle içerisinde çalışma süresi, çalışma yeri, görev ve maaş bilgilerinin yer aldığı yazılı bir iş   sözleşme yapılması ve bir nüshasının da size verilmesi gerekmektedir.
  • Sizi sigortasız KESİNLİKLE çalıştıramazlar! İş başı tarihinizden bir gün önce, işveren tarafınca sigorta girişinizin yapılmış olması gerekmektedir. Sigortasız işçi çalıştırmak ciddi bir usulsüzlük ve vatandaşlık suçudur! Lütfen bu şekilde çalışmayı, çalıştırılmayı kabul etmeyin, şahit olduğunuz sigortasız ve kayıt dışı çalışanları ise ALO 170 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı şikayet hattı üzerinden korkmadan bildirin.
  • İstirahat raporunuz bulunması halinde ilgili rapor süresince sizi çalıştıramazlar! Ne yazık ki, geçici iş göremezlik raporu bulunan personelini rica, emir, tehdit vb.  ile çalıştırmaya devam eden pek çok işveren bulunmaktadır. Eğer bu şekilde çalışmaya zorlanıyorsanız, durumu muhakkak yetkililere bildirmeniz gerekir.
  • Sizi görev tanımı olmaksızın çalıştıramazlar! Ne iş yapacağınız, yetki ve sorumluluklarınızın neler olacağı size açık açık belirtilmelidir. Yetki ve sorumluluğunuz dahilinde olmayan hiç bir görev için sorumlu tutulamaz ve cezalandırılamazsınız.
  • İşçilik haklarınızı almaksızın çalıştırılamazsınız! Çalışarak hak etmiş olduğunuz; maaş, yıllık izin, fazla mesai ücreti gibi tüm işçilik haklarınız gecikmeksizin tarafınıza ödenmelidir.
   Kanunumuzun 32. maddesinde ücretin ödeme zamanı da belirtilerek şöyle denmiştir;   “Ücret en geç ayda bir ödenir. İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebilir.” Buna göre işveren, işçinin ücretini kanun, iş veya toplu iş sözleşmeleri hükümlerine göre hesaplamak ve zamanında ödemek zorundadır.

   Ücreti gününde ödenmeyen işçi şunları yapabilir;

1. İşçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir.
2. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez.
3. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.
4. Bu işçilerin bu nedenle iş sözleşmeleri çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz. Son olarak;

 
  • Sosyal hayatınızı kısıtlayıcı çalışma şartları altında ve ahlak ve iyi niyete aykırı davranışlara maruz bırakılarak Çalıştırılamazsınız! Siz değerlisiniz, işçilik hakları devlet otoritesi tarafından güvenceye alınmış sosyal bir bireysiniz. Buradan hareketle hiç bir işveren, yönetici, iş arkadaşınız yahut emriniz altında çalışan hiç bir işçi sizi aşağılayamaz, küçük düşürücü davranışlarda bulunamaz, hakaret edemez ve kesinlikle şiddet uygulayamaz. Siz de aynı şekilde hiç bir yöneticinize, iş arkadaşınıza ya da çalışanınıza ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışlarda bulunamazsınız.
   Hukuki tarafını bir tarafa bırakarak, tamamen insani duygularla belirtmek isterim ki; Mevzuata uygunluk; vicdani özgürlüktür!
   Eğer bir çalışansanız; size tanınmış hakları bilin ve talep etmekten çekinmeyin. Yok eğer bir işverenseniz ve emrinizde çalışan insanlar bulunuyorsa; insan çalıştırmanın yükümlülüklerini öğrenin, ama öyle kuru kuruya değil! Akıl ve vicdan süzgecinden geçirerek, sindire sindire ...

                                                                                           Huzur dolu bir pazar dilerim...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder