17 Ağustos 2016 Çarşamba



                              ŞAH AMA MAT DEĞİL


  ''Büyük usta seviyesinde, kazananı kaybedenden ayıran düşünülemezi yapma isteğidir. Parlak bir strateji bir zeka ürünüdür ama zeka, ''gözü peklik'' olmadan yeterli değildir. Fırsat verildiğinde oyunda patlama yaratma cesaretim olmalı, rakibinin oyununu ve sinirlerini bozabilmeliyim. Klasik yöntemlerle başarılı olamazsınız. Rakibiniz yapacağınız hamleleri tahmin edebilirse sonuç alamazsınız, stratejiniz işe yaramaz.
                                                                                   - Garry Kasparov

   Satranç... Satranç; her şeyden önce kıyasıya bir mücadeledir. Tıpkı hayatın kendisi gibi. Kıyasıya bir mücadelede sizi başarılı kılacak olan şey bilinenin aksine güç, otorite, para ya da statü değil, ÖNGÖRÜdür... Bir adım ileriye gittiğinizde bir tümseğe takılıp düşmemiş olmanız,  üçüncü adımınızda görmemiş olduğunuz bir çukura düşme riskinizi yok etmez. Bu size oldukça ŞÜPHECİ bir yaklaşım gibi gelebilir ama inanın kararında bir şüphecilik, hayatınızı kurtarabilir. Satrancın temeli, aynı şüpheciliğin doğurduğu, öngörü yeteneğine dayanır.

   Benim çalışma disiplinim de aynı ''kararında şüphecilik'' felsefesini taşıyor. Herkese güveniyor ve herkesden aynı oranda şüphe duyuyorum. Güven, beni vicdan sahibi bir birey haline getirirken şüphe ise karşımdaki insanın bir sonraki hamlesini tahmin etmeye çalışmam ve önlem almam konusunda, beynimin uyarı sistemini sürekli dinamik tutuyor. Ben bu durumu, kişisel risk yönetimim olarak tanımlıyorum. Evet, karşıma çıkabilecek riskleri bu şekilde yönetmeye çalışıyorum; şüphe duyarak, tahmin ederek, öngörmeye çalışarak ve önlem alarak...

                                       Nasıl Bir Şüphecilik?


 Ciddi sorumlulukları ve yükümlülükleri bulunan bir iş talimatı size yazılı olarak verilmiyor, sözlü bir biçimde tebliğ ediliyorsa, bu davranışın sebebi olarak aklım, önüme iki seçenek sunuyor;
  1. Anlama ve algılama yeteneğinize düşündüğünüzden daha fazla güveniliyor -ki bu son derece gurur vericidir-
  2. Olası bir hata yapılması durumunda yahut işler istenildiği şekilde sonuçlanmadığında, başarısızlığın tüm faturası size kesilmek isteniyor - ki bu çok can sıkıcı ve tehlikeli bir durumdur-
   Her iki durumun da sonuçlarını öngördüğünüze göre, sıra önlem almaya geliyor. Nasıl mı? İşte o tamamen sizin hayal gücünüze ve tecrübenize kalmış...

   Eğer satranç tahtası üzerinde bir piyonsanız, amacınız Şah'ı son hamleye kadar korumaktır. Ancak, aklınızdan çıkarmamanız gereken bir şey daha var;

'' Şah kendi güvenliği için gözünü bile kırpmadan sizi gözden çıkarabilir. ''

   Doğru hareket ederek, kendinizi de güvence altına almayı unutmayın. Bol şans...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder