3 Temmuz 2016 Pazar


                             Stratej''İK'' misiniz?


   Çalışma hayatı, dinamizmin üst düzeylere çıktığı, sürekli bir koşuşturma ve telaş halinin mevcut olduğu canlı bir organizasyondur. Her dakika hatta her saniye kendinizi önemli bir karar vermenin eşiğinde bulabilir, şirketinizi alenen etkileyecek bir konuda tercih yapmak durumunda kalabilir hatta hiç beklemediğiniz bir anda, sorumluluk alanınız ile ilgili hesap vermek zorunda olabilirsiniz. Eğer bir İK'cı iseniz; söz konusu bu durumlara biraz daha aşina olmanız normal. Bir İK departmanı çalışanının, şirket içi konumu gereği, her zaman çalışan ve yönetim çıkarları arasında etkin kararlar vermesi beklenmektedir. Hani şu aşağısı sakal, yukarısı bıyık mevzusu... İşte bu nedenle stratejİK olabilmek şart! İyi bir ik'cı ancak stratejİK olabildiği sürece hızlı ve etkin karar alabilecek, şirket içi sürekli iyileştirmeyi mümkün kılabilecektir. Peki bir ik'cı nasıl stratejİK olabilir?

  1. Faaliyet gösterdiğiniz sektörün beşeri kaynak gerekliliklerini ve  rakip firma beşeri kaynak yönetimi stratejilerini yakından takip etmelisiniz. Çalışan sayınızın güncel listesi sürekli elinizin altında bulunmalı ve yayınlanan istatistiki bilgileri takip ederek, şirketinizin genel sıralaması hakkında çıkarımlar yapabilmelisiniz.
  2. Gerçekleştirdiğiniz faaliyetleri, sizden her istendiğinde, raporlayabilme yetisine sahip bulunmalısınız. Rapor verebilmek, yaptığım işi iyi biliyorum! demenin en kolay yoludur.
  3. Çalışanlarınızı izlemelisiniz. Öyle sayısal veriler, özlük dosyaları, kamera kayıtları üzerinden bir izlemek değil kastettiğim. Gerçek anlamda izlemek...  Fikirlerine önem verdiğim bir üstat ''İK'cının koltuğu mümkün olduğunca boş kalmalı'' derdi. Evet, sürekli oturmamalı, gün içerisinde departmanları gezmeli, insanlara; günaydın, kolay gelsin, bu gün iyi görünmüyorsunuz konuşmak ister misiniz ya da geçen gün doktora gitmiştiniz şimdi iyi misiniz? diyebilmelisiniz! Öğle yemeği sonrasında bahçede bir tur atarak, hem kendinize bir nefeslik zaman yaratabilir hem de bahçenin gerçekten güzel temizlenip temizlenmediğini kontrol edebilirsiniz. İnsanlara; denetlendiklerini hissettirmeden denetim yapmak, hizmet iyileştirilmesinin en doğru ilk adımıdır.
  4. Çalışan ve kaytarma eğilimi içerisinde olan personeli ayırt edebilmelisiniz. Her ne kadar, çalışanlarınıza güvenmek temel prensibiniz olmalıysa da, iş yaşamındaki gerçekleri de göz ardı etmemelisiniz. Bazen on personel ile çalışan bir işletmede, işler yalnızca beş personel tarafından yürütülebiliyor ve ne yazık ki bu işletmelerin bir çoğu da durumun farkında değil. Sabahtan akşama kadar, koltuğunu ısıtan, telefonu ile ilgilenen ya da sürekli olarak mola halinde olan kaytarma eğilimli personeli, canla başla çalışan personelinizden ayıramazsanız, verimli ve etkin çalışan personelinizi kaybetmeniz an meselesi bilesiniz!!
  5. Ulaşılabilir olmalısınız! Şunu bilmelisiniz ki, kapınız bir personel tarafından çalındığında, karşısına çıkmamanız büyük bir kabalıktır. Daha da önemlisi, iş etiğine son derece aykırıdır. Yoğun ve meşgul dahi olsanız, kapınızı çalan personelinize bu durumunuzu kibar bir dille izah etmek için karşısına çıkmalısınız. Personelinizin size vermek istediği, önemli bir kararı etkileyecek, ciddi bir bilgi olabilir! ve siz onu kapıdan çevirerek belki de hayatınızın strateji hatasını yapıyor olabilirsiniz... kim bilir?
  6. Kimse sizden istemiyor olsa dahi, veri toplamalı, istatistik çıkarmalı, bilgiye sahip olmalısınız... Bir gün, ciddi bir karar almanıza yardımcı olacak ya da almış olduğunuz bir karar nedeni ile hesap vermeniz gerektiğinde, kanıt niteliği taşıyacaktır.
  7. Eğer vermiş olduğunuz kararların doğruluğuna inanıyorsanız, size yanlış olduğu ispat edilene kadar, korkusuzca kararınızın arkasından durmalısınız. Kararlı olmak, en güçlü iş stratejilerinden biridir!
son olarak; vermiş olduğunuz her karar ve yapmış olduğunuz her işin ardından vicdanınızın rahat olduğuna emin olmalısınız! Aklınızın onayladığı bir karar, vicdanınızı rahatsız ediyorsa durdurun kendinizi.Muhakkak başka bir yolunu bulabilirsiniz! İyi bir İk'cının sahip olması gereken belki de en önemli özellik, kapalı yüz yol dahi olsa pes etmeyip,yüz birinci yolu yaratabilmektir.

Yukarıda belirttiğim tüm şartlar, aslında yalnızca bir İK'cının değil, çalışma hayatı içerisindeki her bireyin mümkün mertebe gerçekleştirmeye çalışması gereken şartlardır. Ama, işi insan ile olan biz İK'cılar için StratejİK olmak, bir kaç kademe daha önemlidir dersek sanırım yalan olmaz...

Bayramların o kendine has dinginliği ile birlikte yorgunluğunuzu üzerinizden atarken, şu StratejİK olma durumunu bir daha gözden geçirmenizi önerir ve bayramınızı şimdiden kutlarım..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder