20 Haziran 2016 Pazartesi

                                 BEŞ DAKİKA MOLA

''Eğer işiniz başka hiçbir şeye zaman bırakmayacak kadar yoğunsa yanlış giden bir şeyler var demektir; sizinle ya da işinizle ilgili.''
                                                          William J. H. Boetcker.


   Vazgeçin artık, ''7/24 çalışacağım'' hırsından, hayatın tüm manzarası aracınızın sağ camından akıp geçerken siz ısrarla sol cama bakıyorsunuz ve farkında bile değilsiniz. Plansız, programsız işler silsilesi içerisinde saatlerinizi harcıyorsunuz. Aynı dosyalara defalarca bakıyorsunuz, aynı yollardan onlarca kez geçiyorsunuz, aynı cümleleri kuruyor, aynı hataları yapıyor ve en başa dönüyorsunuz. Yoğunsunuz... Çünkü sistemsiz bir çalışma hayatı içerisindesiniz. Prosesleriniz BELİRSİZ! Çoğu zaman, sabah işe gittiğinizde önce hangi işten başlayacağınızı bile bilmiyorsunuz. Siz sosyal bir varlıksınız, sosyalleşme ihtiyacı duyuyorsunuz. İşte tam olarak bu sebeple vazgeçin bu sistemsizlikten. Öncelikle şu biyolojik saat hikayesine bir kulak verin bence. Erken kalkın mesela, güne erken başlayın. Öyle spora, temiz hava almaya vaktim yok benim demeyin inanmam! Eğer istiyorsa insanoğlu, her şeye yetirebilir zamanı. Misal; kendimi bildim bileli 5.00'de uyanmış, en az bir saat, denize nazır ya da doğanın eşsiz sakinliğinde koşmuş, ardından mis gibi bir kahvaltı yapmış, kendimi güne hazırlamış ve 9.00 mesaime yetişmişimdir. Tabi ki bir sahil kasabasında yaşıyor olmanın, zaman yönetimine katkısı tartışılamaz ama aynı rutini İstanbul, Ankara gibi hayat akış hızının yüksek olduğu yerlerde gerçekleştiren insanlar da tanımıyor değilim bilesiniz. Kısacası, zamanım yok palavrasından kurtulun! Kendinize, gününüzü planlarken, aynı zamanda kendinizi de dinleyebileceğiniz bir nefeslik zaman yaratın... İşinizin başına erken geçin. İşte en önemlisi de bu. Bedenen işe erken başlamaktan bahsetmiyorum tabi... Bilgisayarınızın karşına geçtiğinizde, o ekranın karşısında hangi sebeple oturduğunuzu, nereden başlamanız gerektiğini biliyor olmaktan bahsediyorum. Çalışma sisteminiz, domino taşı misali zincirleme olarak işliyor ve yaptığınız her doğru iş bir sonrakini kolaylaştırabiliyor ise ne mutlu size. Şunu da unutmayın, robot değiliz, değilsiniz… Bir saat çalışıyorsanız en azından 5-10 dakika kendinizi dinlemeye fırsat verin. Bu şekilde çalıştığınız bir saat, aralıksız çalıştığınız üç saatten daha verimli geçecek, emin olun. İktisat biliminin, hayatın her alanına uyarlayabildiğim harika bir kanunu vardır. ‘’AZALAN VERİMLER’’. Bu kanun der ki, aşırı susuz kalmış bir insana vereceğimiz ilk 1 bardak su o kişi için inanılmaz kıymetli olacaktır. Vereceğimiz ikinci bardak su yine çok kıymetli olacaktır ama ilk bardak kadar olmayacaktır.  Ancak birkaç bardak daha içtikten sonra her yeni bardak su bir öncekine göre daha az hoşuna gidecek ve bir noktadan sonra tamamen susuzluğunu giderdiğinde sudan elde edebileceği faydanın zirvesine gelmiş olacaktır. Bu noktadan sonra hala su içmeye devam ederse sudan zevk almak yerine rahatsız olmaya başlayacaktır yani her ilave bardak suyun faydası yerine zararı olacaktır. Çalışmak da tam olarak böyledir. Eğer çalıştığınız her dakika, bir önceki dakikada yaptıklarınıza artı bir şeyler katamıyorsanız lütfen sadece on dakika kendinizi dinleyin, bir kahve alın, işyerinizin bahçesinde kısa bir yürüyüş yapın… İmkanınız mı yok? O halde, diğer departmanlarda çalışan insanlara ‘’merhaba’’ ya da ‘’kolay gelsin’’ demek için odanızdan, bilgisayarınızın başından ayrılın. O on dakika içerisinde zihninizin, karmaşık bir işi en kısa sürede çözebilecek bir çözüm üretebildiğini göreceksiniz. Sanılanın aksine, eğer tüm işlerinizi eksiksiz ve hatasız bir şekilde tamamlamışsanız, 5 saat yerine 3 saat çalışmış olmanızın hiçbir önemi yoktur. Kaldı ki bu, sizin asla tembel ya da kaytarma eğilimi içerisinde olduğunuzu göstermez. Bilakis, çalışkan, çözüm odaklı, zeki ve sistemli olduğunuzun açık bir kanıtıdır. Tabi cümlenin başında belirttiğim koşulları sağlıyor olmanız şart!

   İnsanoğlu, yarın başına ne geleceğini bilmeden yaşar. Eğer sabah, gözlerinizi sağlıklı bir şekilde yeni bir güne açmışsanız değerini bilerek, hakkını vererek yaşamalısınız. Hayatın tüm yoğunluğuna karşılık çalışmaya zaman ayırabiliyorsanız, işin tüm yoğunluğu karşısında hayata da zaman ayırmak zorundasınız! Unutmamanız dileğiyle, mutlu haftalar..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder