BEŞ DAKİKA MOLA
''Eğer işiniz başka hiçbir şeye zaman bırakmayacak kadar yoğunsa yanlış giden
bir şeyler var demektir; sizinle ya da işinizle ilgili.''
William J. H. Boetcker.
Vazgeçin artık, ''7/24
çalışacağım'' hırsından, hayatın tüm manzarası aracınızın sağ camından akıp
geçerken siz ısrarla sol cama bakıyorsunuz ve farkında bile değilsiniz.
Plansız, programsız işler silsilesi içerisinde saatlerinizi harcıyorsunuz. Aynı
dosyalara defalarca bakıyorsunuz, aynı yollardan onlarca kez geçiyorsunuz, aynı
cümleleri kuruyor, aynı hataları yapıyor ve en başa dönüyorsunuz. Yoğunsunuz...
Çünkü sistemsiz bir çalışma hayatı içerisindesiniz. Prosesleriniz BELİRSİZ!
Çoğu zaman, sabah işe gittiğinizde önce hangi işten başlayacağınızı bile
bilmiyorsunuz. Siz sosyal bir varlıksınız, sosyalleşme ihtiyacı duyuyorsunuz.
İşte tam olarak bu sebeple vazgeçin bu sistemsizlikten. Öncelikle şu biyolojik
saat hikayesine bir kulak verin bence. Erken kalkın mesela, güne erken
başlayın. Öyle spora, temiz hava almaya vaktim yok benim demeyin inanmam! Eğer
istiyorsa insanoğlu, her şeye yetirebilir zamanı. Misal; kendimi bildim bileli
5.00'de uyanmış, en az bir saat, denize nazır ya da doğanın eşsiz sakinliğinde
koşmuş, ardından mis gibi bir kahvaltı yapmış, kendimi güne hazırlamış ve 9.00
mesaime yetişmişimdir. Tabi ki bir sahil kasabasında yaşıyor olmanın, zaman
yönetimine katkısı tartışılamaz ama aynı rutini İstanbul, Ankara gibi hayat
akış hızının yüksek olduğu yerlerde gerçekleştiren insanlar da tanımıyor
değilim bilesiniz. Kısacası, zamanım yok palavrasından kurtulun! Kendinize,
gününüzü planlarken, aynı zamanda kendinizi de dinleyebileceğiniz bir nefeslik
zaman yaratın... İşinizin başına erken geçin. İşte en önemlisi de bu. Bedenen
işe erken başlamaktan bahsetmiyorum tabi... Bilgisayarınızın karşına
geçtiğinizde, o ekranın karşısında hangi sebeple oturduğunuzu, nereden
başlamanız gerektiğini biliyor olmaktan bahsediyorum. Çalışma sisteminiz,
domino taşı misali zincirleme olarak işliyor ve yaptığınız her doğru iş bir
sonrakini kolaylaştırabiliyor ise ne mutlu size. Şunu da unutmayın, robot
değiliz, değilsiniz… Bir saat çalışıyorsanız en azından 5-10 dakika kendinizi
dinlemeye fırsat verin. Bu şekilde çalıştığınız bir saat, aralıksız
çalıştığınız üç saatten daha verimli geçecek, emin olun. İktisat biliminin, hayatın
her alanına uyarlayabildiğim harika bir kanunu vardır. ‘’AZALAN VERİMLER’’. Bu
kanun der ki, aşırı susuz kalmış bir insana vereceğimiz ilk 1 bardak su o kişi
için inanılmaz kıymetli olacaktır. Vereceğimiz ikinci bardak su yine çok
kıymetli olacaktır ama ilk bardak kadar olmayacaktır. Ancak birkaç bardak daha içtikten sonra her
yeni bardak su bir öncekine göre daha az hoşuna gidecek ve bir noktadan sonra
tamamen susuzluğunu giderdiğinde sudan elde edebileceği faydanın zirvesine
gelmiş olacaktır. Bu noktadan sonra hala su içmeye devam ederse sudan zevk
almak yerine rahatsız olmaya başlayacaktır yani her ilave bardak suyun faydası yerine
zararı olacaktır. Çalışmak da tam olarak böyledir. Eğer çalıştığınız her
dakika, bir önceki dakikada yaptıklarınıza artı bir şeyler katamıyorsanız
lütfen sadece on dakika kendinizi dinleyin, bir kahve alın, işyerinizin
bahçesinde kısa bir yürüyüş yapın… İmkanınız mı yok? O halde, diğer
departmanlarda çalışan insanlara ‘’merhaba’’ ya da ‘’kolay gelsin’’ demek için
odanızdan, bilgisayarınızın başından ayrılın. O on dakika içerisinde
zihninizin, karmaşık bir işi en kısa sürede çözebilecek bir çözüm
üretebildiğini göreceksiniz. Sanılanın aksine, eğer tüm işlerinizi eksiksiz ve
hatasız bir şekilde tamamlamışsanız, 5 saat yerine 3 saat çalışmış olmanızın hiçbir
önemi yoktur. Kaldı ki bu, sizin asla tembel ya da kaytarma eğilimi içerisinde
olduğunuzu göstermez. Bilakis, çalışkan, çözüm odaklı, zeki ve sistemli olduğunuzun
açık bir kanıtıdır. Tabi cümlenin başında belirttiğim koşulları sağlıyor
olmanız şart!
İnsanoğlu, yarın başına ne
geleceğini bilmeden yaşar. Eğer sabah, gözlerinizi sağlıklı bir şekilde yeni
bir güne açmışsanız değerini bilerek, hakkını vererek yaşamalısınız. Hayatın
tüm yoğunluğuna karşılık çalışmaya zaman ayırabiliyorsanız, işin tüm yoğunluğu
karşısında hayata da zaman ayırmak zorundasınız! Unutmamanız dileğiyle, mutlu
haftalar..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder