15 Nisan 2017 Cumartesi

Kabaklar ve Kafalar



                      KABAKLAR VE KAFALAR

Hiç unutmam, henüz ilkokul yıllarımda din kültürü ve ahlak bilgisi dersimize giren ve dinimize ait temel bilgileri onun derslerinde öğrendiğime şimdi binlerce kez şükrettiğim, bir **öğretmenim; her dersin sonunda; Çocuklar! derdi..

''Çocuklar sakın ha unutmayın, kabaklar çarpışır çekirdekler dökülür, kafalar çarpışır FİKİRLER dökülür''


Günümüz din adamlarının-kati suretle genelleme yapmıyorum ancak şahit olduklarımı göz önüne alarak çoğul bir ifade kullanmak durumundayım- özellikle çocuklara, bilimi ve dini adeta siyah ile beyaz olarak göstermeye çabalayan yaklaşımlarını gördükçe, bizlere her dersin başında genel kültür soruları soran ve yine her dersi aklıma kazınan bu muhteşem söz ile bitiren değerli hocamı artan bir saygı ve de minnet duygusu ile anıyorum ve konusu açılmışken kendisine teşekkürü bir borç biliyorum.

Bu cümleyi durup dururken nereden hatırlayıp sizlerle paylaşma gereği duyduğuma gelecek olursam;  14/04/2017 Cuma akşamı çok güzel bir birliktelik ile bu güzel cümleyi bir kere daha deneyimleme şansı yakaladım. Alanya sınırları içerisinde; turizmden beyaz eşyaya, gıdadan, elektronik aletlere ve hizmet sektörüne kadar çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren pek çok Şirket/işletme' de insan kaynakları yöneticisi olarak görev yapan birbirinden güzel insanlar ile muazzam bir ortamda bir araya geldik. Konumuz; tabi ki sürekli gelişen bir dünya düzeni içerisinde, her birimizin gönül verdiği İnsan kaynakları yönetiminin değişen yüzü ve rotası idi. Hali ile konuşacak konu da, söylenecek söz de, yapılacak iş de hayli fazlaydı.

   Yaklaşık 2,5 saat süren keyifli sohbetin her dakikası, abartmadan ve tüm samimiyetimle söylüyorum, zihnimin içerisinde aynı cümleler döndü. ''kabaklar ve kafalar, çekirdekler ve fikirler...'' Ne güzel, ne anlamlı şey; birlik olabilmek, bir arada olabilmek, özgür fikir beyanında bulunabilmek, saygı çerçevesi içerisinde tartışabilmek ve masaya onlarca FİKİR dökebilmek!!

   Bizler dün akşam, tamamen farklı fikirlerden oluşan ORTAK bir AKIL oluşturduk ve dedik ki;

-Daha sık bir araya gelelim
-Daha sık fikir alış-verişinde bulunalım
Hatta gelin bu ortak aklı bir de Ortak bir çatı altında birleştirelim. Birleştirelim ki, ortaya dökülen tüm güzel fikirler yalnızca bizlerin masasında kalmasın. Daha fazla meslektaşımıza ulaşsın, ulaşalım... Mesleğimizi bir değil, bir kaç adım hatta onlarca adım öteye taşıyalım. Topluma, mesleğimize, henüz ulaşamadığımız meslektaşlarımıza daha fazla hizmet edelim. Gelin, bu mesleğe gönül vermiş güzel insanların özverileri, azimleri ve emekleri ile DERNEKLEŞELİM..

İnanmak, başarmanın yarısı imiş. Doğru! Bizler işin yarısını hallettik çoktan ve bir sonraki görüşmenin tarihini de konu başlıklarını da belirledik gitti.

Zaman bizlere neler gösterir bilinmez ama dün akşam o masaya dökülen fikirler, sonuç her ne olursa olsun, altın değerinde.

Akıl akıldan üstündür derler ya hani, üstün müdür değil midir bilinmez ama birlikte muazzam oldukları kesin!



** Saygıdeğer hocam İSMAİL KOÇAK'a, bilim ışığı ile aydınlatılmış bir din eğitimi vererek, sormayı-sorgulamayı bilen bir neslin yetişmesinde oldukça önemli bir rol üstlendiği için minnettarım. Saygı ile ellerinden öpüyor ve tekrar tekrar teşekkür ediyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder